6 Ağustos 2008 Çarşamba

Binbirdelik otu


Binbirdelik otu (Hypericum perforatum), Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran olarak da bilinir, sarı kantarongiller (Hypericaceae) familyasına dahil bir bitki türü.
Esas olarak dünyanın bir çok yerinde bulunan bir bitkidir. Avrupa'da tarla, yol ve orman kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey Amerika'ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır.


Kullanılan kısımları
Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçek ve tomurcukları veya tüm toprak üstü kısımları toplanarak hemen kurutulduktan sonra kullanılır. Avrupa'da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan Amerika'da da oldukça popüler bir bitki türüdür. Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedavi edici olarak kullanılırdı. Bitki eski Yunan ve Roma medeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.

Özellikleri

Son zamanlarda Amerika ve Avrupa'da en çok satılan bitkidir.
Hiperisin ve psödohiperisin gibi bileşikler bitkinin %0.05-0.3 ünü oluşturan karakteristik bileşenleridir. Bunun yanında bitkide %0.9-5.0 oranında hiperforin ve adhiperforin ile yaklaşık %4 kadar çeşitli flavonoid türevi bileşikler bulunmaktadır.
Çay şeklinde ve hazır tablet veya kapsül halinde preparatları mevcuttur.

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır.

Kullanım alanları

Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.
Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını arttırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı arttırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir.Ancak bu etki kuramsaldır.
Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIVvirüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
Antienflamatuvar etkisi vardır.
Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
Birçok antienflamatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
Kanser tedavisinde de oldukça etkilidir. Özellikle kanserli tümörlerin yok edilmesinde ve kanserin yayılmasında kanser tümörlü hücrelerin damarlanmasını önlemede çok etkilidir. Uyuşturucu, eroin, esrar, morfin bağımlılıklarının tedavisinde çok etkilidir. Hiv virüsleri üzerinde çok etkilidir.
Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.

Yan etkiler ve etkileşimleri

Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.
Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.

16 Temmuz 2008 Çarşamba

FINDIK

American fındığı


Morfolojik özellikleri
Basit, yuvarlak yaprakların kenarları çift dişli, ucu sivridir. Çiçekler yapraklardan hemen önce ilkbaharda açar. Bir evciklidir. Erkek çiçekler kedicik şeklinde 5-12 cm uzunluğunda sarı renklidir. Dişi çiçekler çok küçük, kış boyunca tomurcuklarda gizlenir, 1-3 mm uzunluğunda kırmızı renklidir. Nuks meyve 1-2.5 uzunluğunda 1-2 cm çapındadır, kabuğun etrafını tamamen veya kısmen kuşatan bir kadehcik bulunur. Kadehciğin şekil ve yapısı fındık türlerinin teşhisinde önemlidir.




Çok iyi bir enerji kaynağıdır.Vücuda güç ve enerji verir.Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür.Kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek Kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir. Kansızlığa iyi gelir.Vücut ve kemik gelişimini destekler.Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocuk için fındık yemeleri çok faydalıdır.Cinsel gücü arttırır.Varislere iyi gelir. Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır.Ayrıca, cildi güzelleştirir.
Fındık Nasıl tüketilir? Fındık yaş ve kuru olarak tüketilebilir. Fındığın yağı da tüketilir. Yaş fındık fazla yenirse ishal yapar. Fındık yağı böbrek taşlarını ve kumunu düşürmeye yardımcı olur. Böbrek ağrılarına iyi gelir. Ayrıca, bağırsak kurtlarını düşürür. Bununla birlikte, yüksek tansiyon ve midesinden şikâyeti olanların fazla kullanmamaları tavsiye edilir.
Giresun fındığı
Tombul fındık
Kargalak Fındık
Uzunmusa fındık
Cavcava fındık
Kalınkara fındık
İncekara fındık
Çakıldak fındık
Kuş fındık
Acı fındık
Yassıbadem fındık
Yuvarlakbadem fındık
Palaz fındık
Foşa fındık
Mincane fındık
Kan fındık
Sivri fındık
Ham fındık
Yağlı fındık

13 Temmuz 2008 Pazar

ÇAY



ÇAY
Latince Adı: Camellia sinensis (Syn: Thea sinensis)
Familya: Theaceae
Diğer İsimleri:
Genel özellikleri:

Çaygiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu Çin ve Güneydoğu Asya olan çay, günümüzde tropikal ve astropikal iklimi olan birçok yerde, değişik kültür formlarıyla yetiştirilmektedir. Ülkemizde de Doğu Karadeniz bölgesinde, Rize ve çevresinde çay üretimi başarıyla sürdürülmektedir. Çay, başlıca üç ana doğal türü ve bu türlerden elde edilmiş pek çok melezi olan, bazı türlerinde boyu 20 myi bulan ama sürekli budanarak boyu kısaltılan, böylece ortalama boyu 1,5-3 m. olabilen çokyıllık ağaççıktır. Kısa saplı, almaşık dizili, derimsi yapılı, uzunca ve sivri uçlu, kenarları dişli yaprakları vardır. Çiçekleri beyaz: bazı türlerde hafif sarı ya da pembemsi renkli ve hafif kokuludur. Bitkinin tohumlarını taşıyan meyvesi odunsu yapılı, üç gözlü ve kapsül biçimlidir. Çay bitkisi yılda ortalama 1.500 mm.lik düzenli yağış alan iklime gereksinir. Doğrudan güneş gören asitli, derin, süzek ve özellikle kireçsiz topraklan sever. Tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.Dünyada en çok tüketilen içitlerden biri olan çay, bitkinin yapraklarının elle toplanıldıktan sonra çeşitli işlemler sonucu mayalanmadan kavrulması, soldurulması, kıvrılması ve kurutulması sonucu elde edilen ürünün demlendirilmesiyle hazırlanır. Kara ve yeşil çay adları verilen, iki önemli türü vardır. Kara çay daha çok sevilerek tüketilir. Çay yapraklarında kafein, tein, teofillin, teobromin alkolitleri, tanen, uçucu yağ ve az da olsa B vitamini bulunur, insanda tutkunluk derecesinde çay içme isteği yaratan, çayın içerdiği kafein ve tein adlı maddelerdir.
Etki ve Kullanım:
• Aşırı içilmemek koşuluyla bedeni ve sinirleri uyarmada olumlu etkileri vardır.
• Midevidir: Sindirimi kolaylaştırır.
• Peklik vericidir, özellikle yeşil çay diyareye karşı kullanılabilir.
• Terleticidir. Şekersiz içtiğimizde sıcak havalara dayanmamızı sağlar.
Bu etkileri sağlayabilmek ve sözgelişi 6 büyük fincan tüketebilmek üzere çay şöyle hazırlanır: Piyasada satılan çaylardan alınır. 1-1,5 litre kadar su kaynatılır. Demliğe konan 3-4 tatlı kaşığı çay üzerine bir miktar kaynar su dökülür. Geri kalan suyun çaydanlıkta ve kısık ateşin üzerinde kaynatılmasına devam edilirken demlik de çaydanlığın üzerinde durur, işlem 20 dakika sürdürülürken demlikteki çay demlenmiş olur. Böylece demlenen çaydan fincanlara uygun miktarda konur ve üzeri çaydanlıktaki sıcak suyla tamamlanır. Bu şekilde hazırlanmış olan çay, kişinin seçimine bağlı miktarda içilir.
• Ayrıca çayın doku büzücü ve mikrop kırıcı etkileri de vardır. Bu özelliklerinden mikrop kapmış ya da kanlanmış gözlerin çay banyosuyla iyileştirilmesinde yararlanılır.Yukardaki tarife göre demlenip hazırlanmış çaydan bir fincan alınıp ılıtılır. Ve şikayet konusu göze bu çayla kompres yapılır. Bu yöntem geleneksel ve ilkel gibi görünse de, gözlerin iyileştirilmesinde etkili olur.
UYARI• Çayın aşırı miktarda tüketilmesi uykusuzluk ve kalp çarpıntısına neden olabileceği gibi, başka sakıncalar da doğurur, özellikle yüksek tansiyonu: kalp ve sinir rahatsızlıkları bulunanlar, böbreklerinde kum ya da taş, bağırsaklarında peklik illeti çekenler, olabildiğince çaydan uzak durmalıdır.

Semizotu



Semizotu
Latince Adı: Portulaca oleracea
Familya:
Diğer İsimleri: potulak
Genel özellikleri:
Semizotu tek yıllık bir yabancı ottur. Sap 100 cm kadar uzunluğunda, yatık durumda ve etlidir. Saplar menekşe kırmızısı rengindedir. Yapraklar etli ve genellikle alt kısmı kırmı-zıdır. Çiçekler bireyli veya demet halinde topludur. Taç yaprakları sarı renktedir(Şekil 48). Bir bitki ortalama 10.000 adet tohum yapar. tohumlar su, rüzgar, ekim aleti ile dağılırlar. Tohumlar karanlıkta çimlenme kabiliyetini 19 yıl muhafaza ederler. Kesilmiş saplardan yine hızla gelişebilirler. Semizotu her tip toprakta yetişir. Tohumlar Haziran ayında toprak sıcaklığı 20-25ºC'ye ulaştığında çimlenir. Temmuz ayından Eylül ayına kadar çiçek açar ve tohum verir.
Etki ve Kullanım: Demir ve C vitamini bakımından zengindir.
Yeşil yapraklari ve körpe dallari sebze olarak yenir. Mayhoş bir tadı vardir.
Besleyici bir sebzedir.
Mide ve barsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır.
Kanı temizler.
Şeker hastalığında susuzlugu giderir.
Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunlugunda faydalıdır.

GİNSENG


GİNSENG
Latince Adı: Panax ginseng
Familya:
Diğer İsimleri: Kore ginsengi, Amerika ginsengi

Genel özellikleri:
Sarmaşıkgiller (Aralyagiller) familyasındandır. Kore ginsengi (P. ginseng) ve Amerika ginsengi (P. quinquefolius) adını taşıyan, hemen hemen benzeri özellikleri olan, iki önemli türü, dayanıklı ve çokyıllıktır. Ülkemizde ginseng bitkisi yetişmez. Ginseng türleri 30-45 cm. arasında boylanabilir. Kenarları düzgün oval biçimli yaprakçıkları, yaz sonuna doğru açan sarı ya da pembe renkli küçük çiçekleri vardır. Daha sonra bu çiçekler, içlerinde tohumu taşıyan parlak kırmızı renkli bileşik meyvelere dönüşür. Bitkinin iğ biçiminde, etli ve sarıdan açık kahverengine kadar değişen renkte kökleri olur. Orman altı gölgelik yerleri: serin ve humuslu toprakları seven ginseng türleri, tohumuyla çoğaltılır, önemli ürünü olan kökü 3-9 yıl sonra alınır.Çinliler tarafından en az 2000 yıldan beri sağlığa yararlı özellikleri bilinen ginseng bitkisi, panaksosit adı verilen glikositleri, saponin ile B ve D grubu vitaminleri içerir.

Etki ve Kullanım:
• Afrodizyaktır: Cinsel yetersizliğe karşı kullanılır.
• Toniktir: Akılsal ve fiziksel gücü artırır.
• Uyarıcıdır: Yorgunluk, güçsüzlük ve strese karşı dirençsizlik sorununu ortadan kaldırır.
• Kişinin fiziksel performansını ve hayatiyetini artırır. Onu fiziksel yönden zirveye taşır.
• Merkezi sinir sistemini güçlendirir.
• Düşük tansiyonu normal düzeye çıkarır.
• İştahı açıcı ve sindirimi kolaylaştırıcıdır.Bu etkileri sağlamak üzere ya ginsengin kökü günde birkaç kez çiğnenir ya da 1/2 tatlı kaşığı ginseng kökü tozu 1 bardak suya konulup kaynama noktasına kadar ısıtılır. Sonra ateş kısılarak 10 dakika süreyle ısıtma işlemi sürdürülür. Böylece hazırlanan dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir.
UYARI• Ginseng alımı bazı kişilerde baş ağrısına neden olur.

7 Temmuz 2008 Pazartesi

Enginar



Enginar (Cynara scolymus), Papatyagiller familyasından mavi-mor renkli çiçekler açan, 50-150 cm boyunda çok senelik otsu bir bitki. Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetişir.


Morfolojik Özellikleri
Gövdeleri dik, kuvvetli, sert ve boyuna olukludur. Yaprakları sapsız, büyük, uzun-oval ve parçalıdır. Çiçekler üst yaprakların koltuğundan çıkan, uzun sapların ucunda büyük başçıklar halinde toplanmıştır. Çiçek tablası etlidir. Hepsi tüp şeklinde olan çiçekleri ve bunların aralarında bulunan tüyleri taşır.

Faydaları
Enginar cynarin içerdiği için karaciğer ve safra kesesinde biriken nikotin, alkol ve yağın vücuttan atılımını sağlar. Ayrıca vücuttaki amonyak ve kolestrolü azaltır.
Bol A ve B içerdiğinden atardamar kireçlenmesini önlemekte ve safra kesesi rahatsızlıklarını gidermektedir. Bunun dışında cinsel gücü artırıcı, ateş düşürücü, vücudu kuvvetlendirici ve iştah açıcıdır. Romatizma, ishal, sarılık hastalıklarına ve sinirlere iyi gelir. ÇÇÇ

Yetiştiriciliği
Ana madde: Enginar yetiştiriciliği
Enginar genel olarak ülkemizde ve birçok ülkede vegetatif yolla üretilmektedir. Fransa, İtalya ve İspanya'da doğrudan tohumla üretilen çeşitler geliştirilmiştir. Enginarda vegatatif yolla üretim dip sürgünleri veya üzerinde gözlerin bulunduğu kök parçaları ile yapılabildiği gibi sadece gözlerin ana gövdeden çıkarılıp değişik ortamlarda köklendirilerek de yapılabilir. En yaygın üretim şekli sürgünlerle yapılan üretimdir.
Yeni kurulacak Enginar plantasyonlarında dikiminden önce toprak derin sürülmeli ve gübrelenmelidir. Derin sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilerek toprak dikime hazır duruma getirilmelidir.
Dikim genellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde Ekim–Kasım aylarında, Marmara bölgesinde ise Mart–Nisan aylarında yapılır. En uygun dikim masuralar üzerine sıra arası ve üzeri 1x1 m mesafe ile yapılır. Özellikler Bursa keramet köyünde meşhurdur.

Ürünler
Bir enginar likörü olan Cynar İtalya'da çok popüler olan bir alkollü içkidir. Enginar yapraklarının kurutulmasıyla elde edilen standardize edilmiş öz, kapsül veya toz şeklinde şifa özellikli diyet katkı maddesi olarak piyasaya sürülmektedir.

3 Temmuz 2008 Perşembe

Şifalı Yağlar ve Cildimiz..

Şifalı Yağlar ve Cildimiz..
Hangi yağ, hangi cilt için uygundur?
Aşağıda belirtilen yağlara ait özellikler genel olarak ifade edilmiştir. Eğer allerjik bir bünyeye sahipseniz veya aşağıdaki yağlardan herhangi birine karşı hassasiyetinizi ölçmek istiyorsanız basit bir allerji testi yaptırabilirsiniz.
Genel olarak pekçok yağ, masaj sırasında cilde direkt olarak uygulanmaz. Örneğin masaj için avakado yağı hazırlamak isteniyorsa, avakado yağı %10'u geçmeyecek bir oranda diğer taşıyıcı bir yağ (zeytinyağı, vb.) ile karıştırılacaktır.
Avakado : Kuru cilt tipi için uygundur. A, B, D, E vitaminlerini içerir.
Ayçiçeği yağı : Nemlendirici ve besleyicidir.
Bal : Kuru ciltler için önerilir.
Bergamot : Yağlı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Biberiye : Derinden temizlik sağlar, mikrop kırıcı özelliği vardır.
Buğday : Yıpranmış cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.
Gül : Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.
Havuç : Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.
Hindistancevizi : Cildi besler.
Hint yağı : Cildi besler.
Jojoba : Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir.
Kayısı : Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Akneleri temizler. A vitamini ve mineraller içerir.
Keten yağı : Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır.
Kil : Ölü derileri temizler.
Lavanta : Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır.
Limon : Yağlı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Menekşe : Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Mısır Yağı : Yüksek miktarda E vitamini içerir.
Nane : Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Papatya : Hassas ciltler için uygundur. Yumaşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır.
Portakal : Kuru cildi besler, çok iyi bir cilt toniğidir. Kokusu ferahlatıcıdır.
Susam yağı : Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir.
Tarçın : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Tatlı Badem : Tüm cilt tipleri için uygundur. Protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir.
Yasemin : Kuru ciltler için uygundur.
Zencefil : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Zeytinyağı : Cildi besler, nemlendirir.
hanimlar.com