3 Temmuz 2008 Perşembe

Yonca

Yonca (Medicago sativa), baklagiller (Fabaceae) familyasından uzun yıllar yaşayan, gerek yeşil ot gerekse kuru ot olarak değerlendirilebilen çok yıllık bir serin mevsim yem bitkisi türü.
Uluslararası terminolojide alfalfa (kelime kökeni Arapça البرسيم veya الحجازي, halk dilinde Şark yoncası veya Kaba yonca şeklinde de anılır.
Yonca çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 50-80 cm dir. Derin bir kök sistemi vardır. Uygun koşullarda 8-10 metre derine gider. Etkili kök derinliği 120-180 cm dir. Bu nedenle, anavatanı olan Ortadoğu bölgesinin şartları ile birebir özelliklere sahip olup, kuraklığa dayanıklıdır. Yonca önemli bir yem bitkisidir. Otlatılmaya da oldukça dayanıklıdır. Bu nedenle meraların ıslahında diğer bitkilerle karışıma giren ve meranın kalitesini arttıran bir bitkidir. Ahır besiciliğinde et ve özellikle süt verimini % 30'lara kadar artıran ve yem bitkileri içerisinde en çok besleyicilik değeri olan yoncada, içerisinde 10 kadar vitamin de vardır. Tetraploid genetik yapıya sahip bir bitkidir.
Genelde hasat edilerek hayvanlara yedirilir, daha ender olarak mera ortamında hayvanlara otlatılır. Köklerinde, diğer hayvan yemlerinde olduğu gibi, bitki bünyesindeki azot değerlerini artıran rhizobia gibi proteobakteriler bulunmaktadır. Bu bakteriler topraktaki azot miktarı ile sınırlı kalınmaksızın yüksek protein değerli bir besi kaynağı oluştururlar. Bu özellikleri nedeniyle etkin üretiminin bilimsel yöntemlerle geliştirilmesinde önemli ilerlemeler sağlanmış, üretiminde en yüksek verim düzeylerine ulaşılmıştır.
Türkiye'de TÜİK verilerine göre 2004 yılında 320 bin hektar yonca ekilmiş ve 2 milyon 300 bin ton yeşil ot, 2 milyon ton kuru ot elde edilmiştir.
Hastalıkları, zararlıları ve mücadelesi
Yoncanın en önemli hastalık etmeni virüstür. Virüsten sakınmak için en etkili önlem, sertifikalı tohum, daha önceden virüsle bulaşık olmayan toprak ve temiz sulama suyu kullanılmalıdır. Yoncanın en önemli iki zararlısı yaprak biti (Püseron) ve yonca hortumlu böceğidir. Yoncanın en büyük düşmanı küsküt otudur. Küsküt, ince sarı sülükleri ile yoncanın gövdesini sararak besinini alır, zayıf düşmesine yol açar. Küsküt görüldüğü zaman tohum bağlamadan yonca biraz dipten biçilmeli veya küsküt az ise elle toplanıp yakılmalıdır.

Hasat, harman ve depolanması
Otu için yetiştirilen yoncanın en uygun biçim zamanı %10 çiçeklenme devresidir. Biçim yüksekliği 8-10 cm olmalıdır. Son biçim daha yüksekten yapılmalıdır. Biçimden sonra yoncanın hayvanlarda şişkinlik yapmaması için güneşte 1-2 gün soldurularak verilmesi gerekir.
Yoncanın depolanıp saklanacak ise fazla kurutulmadan ve balyalanarak saklanmalıdır. Yonca fazla kurutulursa hem yaprakların dökülmesi hem de A vitamini kaybına yol açar. Yonca silajı da yapılabilir. %25-50 çiçeklenme döneminde biçilip silolanmalıdır.

Şifa özellikleri
Dehidrate edilmiş yonca yaprağı, kapsül, toz veya tisan şeklinde standardize edilmiş halde diyet katkı maddesi olarak yaygın surette kullanılmaktadır. Yüksek fiber düzeyi nedeniyle kolesterol düzeyleri üzerinde dengeleyici etki yaptığını, kötü kolesterolü düşürdüğünü gösterir bulgular bilimsel literatürde yer almaktadır. Baklagiller familyasındaki diğer bitkiler gibi protein, vitaminler ve mineraller açısından zengin bir kaynak oluşturan yüksek genel gıda değeri nedeniyle bünyede enerji eksikliğini önleyici, ayrıca içerdiği saponinler nedeniyle kanı ve karaciğeri detoksifiye edici özellikleri bulunduğu üzerinde durulmaktadır. Besin değeri yüksek bir besin olduğu için kansızlık çekenlere faydalıdır.
Özellikle A.B.D. ve Avustralya mutfağında salatalarda yeri olan bir bitkidir. Bazı ülkelerde genç yaprakları çiğ olarak tüketilmektedir. Daha olgun yoncanın tüketimi çok yüksek diyet lifi içeriği nedeniyle kısıtlıdır.

Hiç yorum yok: